DGS’DE SÜRE VE SORU SAYISI DEĞİŞİMİ
2022 DGS başvuru kılavuzu yayımlandı. DGS’de soru sayısı 120’den 100’e indirildi. Süre ise 150 dakikadan 135 dakikaya indirildi. Bu değişikliğin sınav sürecine yapacağı etkiyi uzman rehberlik öğretmenlerimiz ve ders öğretmenlerimiz değerlendirdi.
DGS’de süre değişikliği öğrenci performansına çok olumlu yansıyacaktır. Öncesinde bir soru başına düşen süre 75 saniye iken şu an bir soru başına süre 81 saniye oldu. Dolayısıyla toplamda süre 10 dakika artmış oldu. Bu da her bir soruya ayrılacak süre için fazlaca zaman demektir. Ayrıca soru sayısının fazla olmasından kaynaklı yaşanan süre sorunu bize göre %30-40 oranında azalmış olacaktır. Sebebi ise daha önce zor sorularla uğraşıp vakit kaybeden öğrenci, daha o sorudan başka onlarca sorusunun da boş olduğunu ve sürenin yetişmeyeceği endişesine kapılıyordu. Bu da performansa doğrudan %10 oranında ket vuruyordu. Bu durum da bu süre artışı ve soru sayısı azalışıyla ortadan kalkmış olacaktır.
Soru sayısının azaltılması soruların konu dağılımlarına bakarak yorum yapılabilecek bir durumdur. Bu konuda örnek bir sınavın elimizde olması bize yol gösterici olması bakımından önemlidir. ALES nisan sınavına baktığımızda sınavın sayısal alanda 28 sorusu problemler ve sayısal mantıktan; 5 sorusu ise geometriden oluşmuştur. Bu da sınavın yaklaşık %65-70’inin bu alanlardan oluştuğunu gösterir. Önceden bu oran %50 dolaylarındaydı. Dolayısıyla sınavın mantık, problemler ve geometri ile ilgili alanına olan önem artmıştır. Burada birbirine bağlı 2-3 sorunun olması ise bu alana verilmesi gereken önemi artırmaktadır. Dolayısıyla sınavın sayısal alanında sayısal mantık, problemler, geometri artık ezici bir çoğunluğa ulaşmıştır. Bizler de eğitimlerimizde bu konulara en fazla süreyi ayırıyorduk. Bu bakımdan isabetli bir değişiklik olmuştur. Bir de sayısalcı adaylar için artık sayısaldan yaptıkları yetmeyecek çünkü sadece sayısal yaparak geçmişte kazanılırken sınavın da ALES gibi gelmesi durumunda Türkçe de yapmak kazanmak için neredeyse şart olacak. Bu bakımdan 50 sayısal için 85 dakika dahi ayırsanız geriye 50 dakika Türkçe için zamanınız kalacaktır. Bu durumu lehinize çevirmek için Türkçeye iyi çalışmalısınız.
Bu sınavın sözel alanına baktığımızda ise özellikle paragraf ve sözel mantığın önemini fazlaca arttırdığını görüyoruz. ALES’te sözel mantıktan 8 soru gelmesi, paragraftan 30 soru gelmesi demek sınavdaki 50 sorunun 38’inin yani sınavın %80’inin paragraf ve mantıktan oluşması demektir. Bu da Türkçenin aslında neredeyse iki konudan oluştuğunu göstermektedir. Bu yüzden özellikle eşit ağırlıkçı adayların ve sözelcilerin bu konulara sağlam bir çalışma yapmasını gerektirmektedir. Sürenin iyice artması ise bu alanda nitelikli soru geleceğini, artık Türkçede kolay hiçbir sınav beklememek gerektiğini gösterir. Zira her okuduğunu anlama kapasitesine sahip birey değil, okuduğundan çok daha fazla anlamlar çıkarabilen, küçük detayları, nüansları görebilenlerin kazanabileceği bir sınav olacak.
Bu anlattıklarımızın dışında soru sayısının azalıp puan sisteminin aynı kalması bizim için büyük avantajdır. Puanlarda büyük dalgalanmalar görülecektir. ÖSYM taban puan dosyasında sıralamalar bulunmamaktadır. Bu yüzden tercih döneminde kimsenin elinde bu değişiklikten dolayı tercih için bir kıstas bulunmayacaktır. Biz ise tüm şubelerimizden topladığımız sıralama verileriyle çok sağlıklı tercihler yapabileceğiz. Hep söylediğimiz gibi “Kurt, puslu havayı sever.” Şu an hava çok puslu ama sizin iyi bir kılavuzunuz var. Bu yüzden hiç merak etmeyin. Derslerinize şu ana kadar bir çalışıyosanız beş çalışın. Zira süre artışı ve soru sayısı azalışı birçok kişiyi ne olacağını bilememeye sevk etti ve başkaları dururken ilerleyen yarışı kazanır! Başarılar dileriz!
TASARI REHBERLİK SERVİSİ