NOT TUTMAK
NOT TUTMAK
En eski insanlar, uygarlıklar çevreleriyle iletişim kurmak, geleceğe bir iz bırakmak için taşları oyarak yaptıkları şekillerle başladılar not tutmaya. Yani baktığımızda dünyanın en eski teknolojilerinden biri diyebiliriz kalem için. Bir düşünün, insanlığın ürettiği neredeyse tüm fikirler önce kalemle vücut buldu; sonra kağıt üzerinde notlara dönüştü ve nihayetinde dünyayı değiştirdi. Başka bir bakış açısıyla da not alın(a)mayan fikirler yüzünden belkide ne kadar çok düşünce kaybolup gitti.
Not tutma alışkanlığı maalesef çok yaygın değil. Dersten derse kullanılıyor defterler. Ayrıca size tanıdık gelecek bir konuya da değineyim, not tutmayı genelde kadınlar yapıyor, erkekler notları fotokopi çekmekle yetiniyor. Oysa not tutmanın cinsiyeti olmaz. Aklınızdaki fikirlerin yazıya dönüşüp vücut bulması gibi önemli bir işi başkalarına devretmek bence en başta kendinize zarar verir. “Gerçek bir keşif yolculuğu için yeni yerlere ulaşmak gerekmez…” diyor Marcel Proust “yeni gözlere sahip olmak yeterlidir.” İşte o yeni gözlerle daha iyi görebilmek için gördüklerinizi not etmek son derece önemli. Sonuçta hepimiz okur-yazarız.
Kalem beynimizin ve vücudumuzun en doğal uzantısı gibi. Onu kullanmaktan çekinmeyin. Çünkü yazı yazma ve not tutma becerilerinizi geliştirirseniz aslında bir anlamda vücudunuzun en değerli organlarından birini de geliştirmiş olursunuz: beyninizi!
Çünkü not almak, iletişimin en büyük yardımcılarından biridir. Ama not almayı karşındakinin söylediği her şeyi kaydetmek olarak algılamamak lazım. Not almak, kalemle yazı yazmak sadece kaydetmek demek değildir. Gerçekten not tutmaya çalışırsanız, karşınızdakini gerçekten dinlemeye başlarsınız, aktif bir öğrenme süreci yaşarsınız. Çünkü not tutmak, teoriyi pratiğe dönüştürmektir. Teorik bilginin beyniniz tarafından daha iyi anlaşılmasını ve sonradan pratik bir uygulamaya ya da davranışa dönüştürülmesini sağlar.
Aklınıza herhangi bir anda gelen fikir ne kadar küçük, büyük, basit ya da karmaşık olursa olsun onu hiç vakit kaybetmeden yazıya geçirin. Yattığınız yatağın baş ucunda her zaman bir defter kalem bulundurun. Unutmayın “Söz vücut bulur” ama “uçup gitmemesi” için önce yazılması gerekir. Gördüğünüz rüyaları bile not edin. Çünkü düşlerinizin ne zaman gerçekleşeceği hiç belli olmaz.