PİRUS ZAFERİ
M.Ö. III. yüzyılın başlarında Roma İmparatorluğu henüz gücünü göstermemişken Kartaca dünyanın süper gücüydü. Büyük İskender’in yaşamının en büyük hayali Kartaca’yı fethetmekti ve M.Ö. 323’te ölmeden hemen önce bu hayalini gerçekleştirmek üzere planlar yapıyordu. Romalılar, yüzyıllarca İtalya yarım adasını orta ve kuzeyinde ‘Latium’ olarak adlandırılan coğrafyalarındaki şehir devletlerinde yaşadılar. Deniz aşırı hiçbir aktiviteleri yoktu. Nitekim Akdeniz’in güneyindeki Kartaca ile ilk savaşlarına tek bir gemileri bile olmadan gireceklerdi. Hatta bu; Romalıların, İtalya yarımadasının en güney ucuna ilk indikleri zaman olacaktı. Yardıma ihtiyaçları vardı.
Adriyatik Denizi’nin karşısında bugünkü Arnavutluk-Makedonya hattında kurulu Yunan hükümdarlığı Epir’in şan şeref düşkünü kralı Pirus’tan (Pyrrhus) yardım istediler. Yarım adanın lideri olmaya çok hevesli olan Pirus, bu daveti büyük hevesle kabul etti. Birçok fil ve 25 bin askerden oluşan ordusuyla İtalya’nın güney ucuna geldi. Böylece Pirus’un ordusuyla Romalılar arasında M.Ö. 280 – 275 yılları arasında 5 yıl sürecek Pirus Savaşları başladı.
Pirus, gözü karalığı ve savaş yeteneğiyle Romalıları önce Heraklia Savaşı’nda yendi. Zafere rağmen kendisi de oldukça fazla askerini kaybetti. Fakat, hesapta olmayan bir şey oldu. Romalılar yenilmelerine rağmen çok inatçı ve dirençli çıktılar. Üstelik, yarım adanın güneyindeki İtalikler de Pirus’un hesapladığı gibi ona değil, Romalılara katıldı. Dahası Romalılarda Pirus’un sahip olmadığı kadar insan kaynağı vardı. Kayıplarını anında telafi edebiliyorlardı.
Küçük çaplı çatışmalardan sonra iki ordu arasındaki ikinci büyük savaş Askulum’da meydana geldi. Pirus’un ordusunda o zamanın en etkili askeri gücü olan filler vardı. Romalılar ise daha çok kalabalık bir gerilla ordusu gibiydi. Romalılar, Pirus’un asıl gücü olarak görünen unsurları olan filleri hedef aldılar. Attıkları kızgın oklar ve uzun mızraklarıyla filleri kızdırıp panikletmeyi başardılar. Dev cüsseli hayvanlar etraflarındaki herkesi ezmeye başlayınca Pirus da büyük kayıp verdi. Zor bela da olsa Romalıları püskürtmeyi başardı ve meydandaki zaferi kazandı. Pirus bu savaşı kazanırken ordusunun büyük bölümünü kaybettiği için, onu tarihe geçirecek şu sözünü söyledi: ‘’Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim. Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme.’’
Bu sözün neticesinde nihai getirisi, kazanma yolunda ödenen bedeli karşılamayan zaferlere Pirus Zaferi denilmeye başlandı. Meydana bakıldığında bir zafer gözükmektedir ancak daha geniş bir perspektiften bakıldığında bir yenilgi söz konusudur.
PEKİ PİRUS ZAFERİNİN BİZİMLE NE İLGİSİ VAR?
11 Temmuz 2021’de gerçekleşecek olan DGS (Dikey Geçiş Sınavı) için az bir zaman diliminin kaldığını görmekteyiz. Bu noktada yapacağımız her türlü eylem, başarıya ulaşma yolunda büyük önem taşımaktadır. Peki emeklerinizin Pirus Zaferi’ne dönmesini ister misiniz? İstemezsiniz öyle değil mi? O halde emeğinizin boşa gitmesini istemiyorsanız çalışmalarınızı planlı bir şekilde ilerletmeli ve uygulayacağınız her çalışmayı, sonuçlarını düşünerek gerçekleştirmelisiniz.
Öncelikle zaman bizim için çok kıymetli. Bu sebeple güzel bir çalışma programı hazırlayarak hiçbir anınızın boşa gitmemesini sağlayabilirsiniz. Bir başka önemli unsur verimli çalışmaktır. Bunu sağlamak adına bilinçli bir şekilde çalışmalısınız. Örneğin eksik olduğunuz bir konu için 2 saat çalışma planı hazırladığınızı varsayalım. Bu iki saati günün en yorgun olduğunuz zaman dilimine bırakırsanız alacağınız verim düşecektir. Hem kendi emeğinizi hem de zamanınızı boşa harcamış olursunuz. Özellikle konu çalışmalarınızı zihninizin en temiz olduğu saatlerde, genellikle sabah saatlerinde, gerçekleştirmelisiniz. Bu durum elbette yalnızca saat dilimi ile sınırlı değildir. Aynı zamanda çalışma ortamınız da veriminizi korumanız adına büyük önem taşımaktadır. Örneğin gürültülü bir ortamda 3 saatte öğrendiğiniz bir konuyu, sessiz bir ortamda yalnızca 2 saatte; veya aynı zaman diliminde çok daha verimli bir şekilde öğrenebilirsiniz. Bir başka açıdan ise günlük soru limitinizi çok yüksek tutmak yerine verimli tutmak sizin için daha doğru olacaktır. Peki bu ne demek? Belirlediğiniz sayıya ulaşmak adına soruları dikkatli okumadan çözmek sizi başarıya ulaştırmayacak ve emeğinizi heba edecektir. Dolayısıyla önemli olan; minimum emek ile maksimum verim almak olmalıdır.
Bir başka açıdan diyelim ki bu süreçte toplam 10 adet soru bankası bitirdiniz. Bu sizin için bir zaman/emek harcamak demektir. Bunun karşılığında bir Pirus zaferi elde etmek istemiyorsanız önemli olanın soru bankası bitirmek olmadığını bilmeniz gerekir. Önemli olan verimli çalışabilmektir. Örneğin bazı öğrenciler, ders çalışırken daha fazla soru çözebilmek veya programındaki soru adetini tutturabilmek adına takıldıkları sorularda hemen çözüme bakar veya soruyu boş bırakırlar. Bu da onların bu çözdükleri sorulardan yeterli verimi alamamalarına sebep olur. Örneğin takıldığı soru tipleri ile uğraşıp bunlarla sorununu çözen fakat günde yüz soru çözmüş bir öğrenci ile takıldığı soruları boş bırakan ve böylece günde 250 soru çözen öğrenci kıyaslandığında 1. öğrenci çok iyi ilerleyecektir. 2. öğrenci ise bir Pirus Zaferi elde edecektir. Yani birinci kişi, verimli çalışması ile ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi gibi okulları kazanırken; ikinci öğrenci daha fazla soru çözmesine rağmen herhangi bir üniversiteyi kazanabilecektir. Bu yüzden çalışmalarınızın karşılığının bir Pirus Zaferi olmaması için verimli çalışmanız gerekiyor! Tasarı Akademi’de rehberlik uzmanlarımız sizleri verimli çalışma yöntemleri konusunda her hafta seminerlerle bilgilendirmektedir. Sizler de aramıza katılın, birer Pirus olmayın!
İzmir’in DGS’ye özel tek kursu olan Tasarı Akademi’de rehberlik uzmanlarımız sınava hazırlık sürecinde sizlerin yanında olacaktır. Çalışma programı hazırlamak, verimliliğinizi ve motivasyonunuzu artırmak, aklınıza takılan soruları sormak için rehberlik uzmanlarımız ile iletişime geçebilirsiniz. İzmir’in en iyi DGS Kursu olan Tasarı Akademi’de her sene yüzlerce şampiyon vermekteyiz. Siz de bunlardan biri neden olmayasınız? Tasarı Akademi ile başarı mümkün.
Bir Çin atasözünün de dediği gibi:
“Fazla kalabalık kümes, normalden daha az yumurta verir. “
Etiket:dgs, dgs deneme sınavı, dgs ösym, dgs2021, dgs2022, dgshazırlık, dgsizmir, dgskurs, dgskursizmir, dgskursları, dgskursu, dikey geçiş, izmir dgs, izmir dgs kursu, izmirdeki dgs dershaneleri, izmirdeki dgs dershanesi, izmirdeki dgs kursları, izmirdeki dgs kursu, izmirdeki en iyi dgs kursu, izmirdekidgskursları, izmirdgs, izmirin en iyi dgs kursu, izmirkurs, izmirtasarı, ösym, tasarıizmir